*Coca Cola'yı bulan şahıs bu işe başlarken tüm dünyanın tadını seveceği bir şerbet yapmayı kafasına takmış. Tüm servetini buna yatırmış. Sonunda da ünlü Coca Cola formülünü hazırlayıp piyasaya sürmüş. Ama sonuç tam bir fiyasko olmuş. Yılların emeği boşa gitmiş. Fakat daha sonra şirketin bir ortağı formülde hiç değişiklik yapmadan Coca Cola'yı bugünkü satış rakamlarına ulaştırmış. Ne mi yapmış? Sadece şerbeti soğutup satışa sunmuş! Bu nedenle tüm Coca Cola şişelerinin üzerinde "Soğuk içiniz" yazıyormuş.
*Formülü açıklansa isteyen herkes evinde çay yapar gibi Coca Cola üretebilirmiş. Formül işte bu yüzden dünyanın en önemli sırrı gibi gizli tutuluyormuş.
*Bir zamanlar kola piyasasında sadece Coca Cola varmış. Cola'yı bulan, doğal olarak da şirketin patronu olan kişi Cola'nın bugün hala açıklanmayan formülünü bir kasada saklıyormuş. Formülü kimse bilmiyormuş. Hatta en yakın arkadaşı olan sağ kolu bile! Bir gün patronla sağ kolu ciddi bir şekilde tartışmış. Patrona çok kızan adam ona bir ders vermek istemiş. Gizli formülü çalmış! Yeni bir şirket kurup adını Pepsi koymuş. Ama patron da yaman adammış. Meğer kasada kilitli tuttuğu formül eksikmiş. Çalınır diye böyle bir önlem almış. İşte Coca Cola'yla Pepsi'nin arasındaki tat farkı da bundan kaynaklanıyomuş.
*Pepsi firması zamanında Coca Cola'nın formülünü öğrenmek için, "Coca Cola'nın içinde sağlığa çok zararlı maddeler var" diye dava açmış. Coca Cola ya formülü açıklayacakmış ya da çok yüklü bir tazminat ödeyecekmiş. Tazminat o kadar büyükmüş ki, eğer bu miktarı öderse batma noktasına gelecekmiş. Buna rağmen Coca Cola tazminat ödemeyi tercih edip formülü açıklamamış.
*Coca Cola'nın formülünü yeryüzünde sadece ve sadece 2 kişi biliyormuş. Bu yüzden de asla aynı arabada yahut uçakta seyahat etmezmiş.
*Coca Cola şişelerinin üzerindeki "muhteviyatı" yazan kısımda "cola özütü" olarak geçen formül, geçtiğimiz aylarda Fransa'da Coca Cola içen birkaç kişinin ölmesi sonrası açıklandı. Formülde sadece baharatlar ve meyve kabukları var! Bir de Coca Cola Amerika'daki içki yasağı sırasında icad edilen eğlencelik bir içecekmiş. İlk başta su ile karıştırılarak içiliyormuş. Ama sonra birinin su yerine soda kullanmasıyla şu anki halini almış.
*Coca Cola şişeleme fabrikasında çalışan işçilerden biri, bi gün işe gelmemiş. Arkadaşları merak etmişler. Akşama doğru, hala ortalıkta olmayınca, evini arayıp sormaya karar vermişler. Telefon ettiklerinde, kayıp işçinin karısı iki gözü iki çeşme, eşinden haber alamadığını söylemiş. Hemmen polise haber vermişler. Aranmış-taranmış ama adam bulunamamış.
Aradan bi süre geçmiş. O arada olay neredeyse unutulmuş. Fabrikadaki asit tankının temizlenme zamanı gelmiş. Tankı boşaltılınca bi de bakmışlar ki; içinde, sadece kemikleri kalmış, üzerinde tulum olan bi iskelet var. Sonradan anlaşılıyor ki, kayıp işçi asit kazan seviyesini kontrol ederken ayağı takılıp kazana düşmüş.
Herkes işin aslını öğrenince dehşete kapılmış tabii. Nasıl panik yapmasınlar? O dönemde şişelenen Colalar'ın hepsi, meftanın erimiş parçalarıyla "tatlanmış". Olay gazetelere yansıdığında, "Şişede adam varmış" başlıkları atılmış. Hatta şişelerin birinden, bi de alyans çıkmış.
*Coca Cola'da çalışan bi elemanın anlattığına göre Cola'ya konulacak karamel, bir gece önceden özel bi tankın içine serilip bekletiliyormış. Ancak fareler bir yolunu bulup, bu tanka girerek karamelden tatmaya çalışıyorlarmış. Haliyle yapışıp kalan fareler de oluyormuş. Ertesi sabah görevliler karameldeki fare ölülerini temizliyorlarmış. Farelerin kol ve bacakları zaman zaman içeride kalıyormuş taabi.
*Metal kutuda aldığınız içecekleri, kutunun üzerini çok iyi silmeden, hatta yıkamadan kesinlikle içmeyin. Bizim bi komşunun kızı geçen yıl bi kutu Coca Cola içtikten sonra aniden öldü. Meğer hiç akla gelmeyecek bi’şey ölümüne neden olmuş: Kızcağız, kutu kolanın üzerindeki fare idrarından zehirlenmiş.
Meğerse fare idrarı insanı aniden öldürecek kadar etkili bir zehirmiş. Hatta piton yılanının zehrine yakınmış bu etki. Kutudaki içecekler çoğu zaman kötü koşullardaki depolarda saklandığından bu tür yerler fare kaynıyomuş. İdrar kurusa bile aylarca etkisinden hiçbir şey kaybetmiyomuş.
*Mussolini yıllarında İtalya'da kıyafetlerden buzdolaplarına kadar her şey tektip üretiliyormuş. Pepsi ve Coca-Cola İtalyan pazarına dalmaya çalışıyor. Gelgelelim Coca-Cola'nın hiç mi hiç şansı yok. Zira tektip buzdolaplarının şişe haznesi Coca-Cola şişelerini almıyor; ama Pepsi şişeleri zınk diye oturuyor. E tabii İtalya'nın cehennem sıcağında sıcak kola içmektense herkes Pepsi içiyor. Haa, bi de Coca-Cola'nın 0,200'lük şişelerinin ilk defa Vietnam'da savaşan askerlere gönderildiğini duymuştum. Bu yüzden kadın vücuduna benzetilerek tasarlandığını efsanesine nedense inanasım geliyor.
*Bütün kutu içeceklerin açma halkalarını icat eden Amerikalı mucit , açılan her kutudan patent ücreti olarak 1 cent alıyormuş. Dünyada günde kaç tane açma halkalı içececek tüketiliyordur. Adamın kazandığı paraya bakın.
*Noel Baba’nın bugünkü imajını Coca Cola yaratmış. Onun için öyle kırmızı-beyaz giyiniyomuş meğerse.